23 Şubat 2012

OFFROAD-YEMEYEN GELMESİN KAMPI



24-26 ŞUBAT 2012 BOLU- ALADAĞLAR DAYIZ



Yaklaşık bir aydır konuşulan "yemeyen gelmesin kampı" tarihi geldi çattı. Katılımın yüksek olacağı belliydi.Ama bu karda kışda geceleri eksi 15 lere kadar düşen havada bu kadar deli biraraya nasıl geldi,bizde şaşırdık.Bu normal koşullarda bir kamp olsa bu kadar katılan olur mu? billinmez...4x4 aracı olan markası ne olursa olsun, bugün Bolu Aladağlar da olacağız.Hava raporları hiç iç açıcı değil.
Bugün 24 şubat 2012 cumartesi yola çıkma zamanı geldi.Bazen kendi kendime oğlum evde sıcacık otursana ,aç belgesel kanallarını uzat ayaklarını diyorum ama içimde bilmediğim beni rahat bırakmayan bir kurt var.
Neyse dört araç saat 1030 gibi izmit otoban gişelerinden sonraki Bolu yönündeki ilk shell benzin istasyonunda buluşacağız.Sabah beraber gideceğimiz arkadaş araç değişikliği yapalım Land Rover DEFENDER ile daha rahat edeceğimizi söyledi.Hal böyle olunca buluşma noktasındaki arkadaşlara devam etmelerini söyledim.Biz aracı en kısa zamanda hazırlayıp 1100 gibi Yarımca dan yola çıktık.


Öğleden sonra yağmurlu bir havada Bolu tünelinden sonraki ilk çıkış olan ABANT dan çıkıp Bolu yönüne devam ederek Bolu termal otelin bulunduğu kavşakdan içeri girerek karlı aladağlara doğru rotamızı çevirdik.Yolda bulduğumuz gayet büyük kasap dan gerekli malzemeleri ikmal ettikden sonra yola devam ediyoruz.Hava gayet soğuk.


Dağ yollarına sarmaya başladık.Gölcük gölü girişini geçip yukarılara doğru ilerledikçe karlı yollar bizi karşılıyor.



Hava kararmaya yakın kamp alanı girişine ulaşıyoruz.


Offroadcuyuz tabelası artık ulaştığımızın bir habercisi oluyor.Artık  yağmur burada yerini kara ve rüzgara bırakıyor.Kampın adı belli "YEMEYEN GELMESİN KAMPI" 
Tabeladan sağa dönüp aşağı dik yoldan kamp alanına ulaşıyor.Herkes yerleşmiş,Cuma dan buraya gelip kalanlar dahi var.Kar o kadar yoğun ki hala kepçe alanı açmaya devam ediyor.Bu havada bu kadar deli nereden çıktı bilinmez,alan çok kalabalık bir halde.Bizde kendimize bir yer buluyoruz.Açlık sınırını da zorlamaya başladık.Bizim araç eski ambulansdan karavana dönüşünce boşu 4 ton oldu.Bir de içinde malzemeler ve 4 kişi olunca tonajı siz hesaplayın...Hal böyle olunca araç ne yapsın yol yapmıyor.İzmitten buraya gelmemiz bayağı bir zaman alıyor.



Herkese kısa selamlaşmaların ardından akşam yemeği hazırlamaya başlıyoruz.Bizim araba karavan olunca çadır kur,masa aç,sandalye çıkart derdimiz yok.Dışarısı buz gibi ama bizim webasto montlarımızı çıkarmamıza yetti.Etler çıkıyor,mezeler tabaklara konuyor ve kampın olmazsa olmazı olan rakı yerini alıyor.O kadar açızki mangal yerine tüplü ocağı ateşleyip,et olayına hızlıca giriyoruz.Açızzz........






Keyfimize diyecek yok.Dışarıda rüzgar ve kar devam ediyor.Herkes ateş başlarında sohbetteler.Arada dostların yanına gidip onlara katılıyoruz.Herkes bir yerlerde grup oluşturup ateş yakmışlar,eğleniyorlar.Aynı amaç için burada toplandığımz için yabancılık yok,istediğiniz ateşin başına gidip merhaba diyip kaynaşabiliyorsunuz.Birazda insanlar http://www.offroadcuyuz.com sayfasındaki sohbetlerden birbirine aşınalar.Burada fotoğraflarımızda olduğu için sanal arkadaşlıklar gerçek hayata dönüşümü daha kolay oluyor.




Kampda çok yaratıcı soba çeşitleri gördüm.Türk aklının sınırı yok gibi geliyor.
Gecemizi kamp alanında geçirmiyeceğiz.Karavan için kalabalık olduğumuz için dışarda karın üstünde eksi derecelerde kamp yapacak extreme malzemelerimiz olmadığından otele gidecez.Gündüzden en yakın termal otel ayarladık.Gece yarısına gelirken ayrılma vakti geliyor.3 araç toparlandık sabah tekrar kampda buluşmak üzere vedaşlaştık.

Ama bekleyen sıkıntının farkında değildik.Havada kar kalmış ortalık don yapmıştı.Bu durumda kampa inerken kullandığımız yokuş şimdi buz tutmuş.Bayağı uğraşlardan, araçların birbirini çekmeleri,her kafadan konuşan bilirkişilere rağmen zahmetlide olsa yolun başına çıktık.Herkes bezmiş haldeydi.Biranda ortam partiye döndü.Sapakda karın altında sohbet muhabbet gırla gidiyordu.




Bu kadar eğlence yeter.Otel yakın dedik ama 26 km yolumuz var.Aracın teki arızalandı ve diğer araca bağladık.Çekerek otele kadar gidecez.Bu durum extra zaman kaybıne sebep oluyor.Gece yarısı yollardayız,tabelayı kaçırıp biraz gezindikden sonra otele kendimizi atıyoruz.Herkes yorgun , sabah kamp alanına geri dönülecek olması sebebiyle yatıyoruz.



 Sabah muhteşem güneşli havaya merhaba diyoruz.Dünkü soğukdan eser kalmamış süpperdi.Herkesde bir tebessüm oluşturuyor.İlk işimiz aracın derdini halletmek oluyor.Sorun ön şaft kırılmış ve sökülmesi gerekiyor.Tabi iş biraz zaman gerekeceği için biz iki kişi arabanın altında şaftı sökerken diğerleri açık havada kahvaltı hazırlığına giriştiler.Sonunda şaftı söküp arabayı iki çeker olarak yola devam edecek hale getirdik.Şimdi kahvaltı zamanı,herkes aldıklarını ortaya döktü.Sonuç muhteşem çeşitlilikde bir kahvaltı sofrası donanıyor.




Hiç kimsenin acelesi yok gibi,kahvaltı masası muhabbeti devam ediyor.Ama kampa gidip kalan eşyaları almak gerekiyor.Tekrar yola çıkıyoruz önce Seben köyü sonra Kızık yaylasına gidiyoruz.

Yolda köylülerle sohbet olanağıda buluyoruz.







Yoldaki manzaralara kayıtsız kalamıyoruz.Fotoğraf çekmek için duruyoruz.Muhteşem güzel bir yer burası...









Kamp girişine geldik.

Çoğu araç kampı terketmiş,güneşi gören ayılmaya çalışanlar ile keyfine düşkünler kalmışlar.





Enteresan bir soba daha...


Kampda iglo bar ...















Güneş batmadan değişik bir yerde daha mangal yapalım derken Gölcük gölüne gidiyoruz.Kalan tüm mangallık malzemeler çıkıyor,gene full karışık bir masa
bizi bekliyor.








Bir kamp daha böyle bitti.Önümüzdeki kamplara bakacaz artık :)
Bu kampı düzenleyen: http://www.offroadcuyuz.com