ARAÇ İLE AVRUPA TURU

VW TRANSPORTER CITYVAN

Yeniden yollara düşme vakti geldi.Bu sefer hazırladığımız aracımız ile Yunanistan ve İtalya turu yapacağız.Araç için gerekli olan evraklar uluslararası ehliyet ve yeşil kart.

ULUSLARARASI EHLİYET

Uluslararası ehliyet için 2 fotoğraf ve ehliyetiniz yeterli oluyor.İlk defa çıkaranlar için 1 senelik 300 tl ama süre uzatımlarında %50 daha ucuz.Ehliyet 1 sene geçerliliği var.Süre bitince uzatabiliyorsunuz.

YEŞİL KART

Yeşil Kart için aracın ruhsat fotokopisi ile trafik sigortası gerekiyor.Benim araç VW TRANSPORTER CITYVAN olduğu için ticari sınıfa girdiğinden 1 ay için 158 euro ödüyorum.Ama binek araçla gidecekseniz 80 euro civarında tutuyor.Yeşil kartı bizdeki trafik sigortasının yurtdışı için geçerli olanı gibi düşünebilirsiniz.

Diğer bir hususda aracın kaskosu var ise yurtdışı için zeyilname yaptırmanız sizin açınızdan iyi olacaktır.Herhangi bir kaza veya hasar durumunda kaskonuzdan faydalanabileceksiniz.

Araç ile yurtdışına çıkışda başka belge gerekmiyor.Tüm işlemlerinizi Türkiye Turing ve Otomobil Kurumundan yaptırıyorsunuz: http://www.turing.org.tr/

Aracın evrakları tamamlandıkdan sonra Yunanistan dan schegen vizesi aldık.Vizenin maliyeti 146 tl ödedik.Size bir tavsiyem Vize işlemlerinizi vaktiniz varsa eğer kendiniz takip edin.Nedenine gelince yarı fiyatına vize alıyorsunuz.Yunanistan schegen vizesi için evrakları verdikden sonraki gün teslim alıyorsunuz.

Yunanistan Başkonsolosluğu vizemizi aldık

Yola çıkmak için 30 Nisan ı bekliyoruz.

Bugün 29 Nisan yola çıkmak son hazırlık günümüz.Yarın aylardır planladığımız yolculuk resmen başlamış olacak.Vizelerimiz 1 Mayıs dan başladığı için 30 Nisan sabahı Keşan a hareket edip orada konaklayacağız.Böylece hem İpsala sınırına yakın olup hemde dinlenmiş olacağız.

30 NİSAN 2012

DERİNCE-KEŞAN  325 km

30 Nisan sabahı 1000 gibi yola çıktık.Artık yolculuğumuz resmen başlamıştı.Seyahatimizi bir ay sürecek şekilde planladık.İlk hedef Keşan olacaktı çünkü İpsala sınır kapısına daha yakındı.

KEŞAN ÖĞRETMENEVİ

Keşan öğretmenevinde kalarak dinlenip yarın sabah sınır geçişini yapacaz.Öğleden sonra Keşan a ulaştık.Öğretmenevine yerleştik,biraz Keşan ı dolaştık.Akşam öğretmen evinin bahçesinde bulunan restaurantta Keşan ın meşhur satır kebabını tatma fırsatı bulduk.

SATIR KEBABI

Kebap gayet başarılı tavsiye ederim.Kebabın özelliği eti zırh ile elle çekilerek kebap haline getiriliyor.Hava da güzel olunca uzun bir sohbet ve yemek oldu.

1 MAYIS 2012

KEŞAN - KAVALA

Sabah bahçede yapılan kahvaltının ardından sınıra doğru yola çıktık.Keşan da marketten alışverişimizi tamamladıktan sonra sınıra ulaştık.

İPSALA SINIR KAPISI

Önümüzde sadece bir araç vardı.Az bir zamanda Türk sınırını geçtik.Buradaki free shop ziyaret ettik :) Sonra Yunan sınırına giderek işlemlerimizi yaptırdık.Free shop kısmını zamandan saymazsak toplam onbeş dakika da tüm işlemlerimiz bitti.Burada bir not ileteyim Yunan kontrolu uluslararası ehliyeti isteyip bakıyorlar.Haberiniz olsun.

YUNANİSTAN SINIR KAPISI

YUNANİSTAN OTOBAN

Artık Yunanistan daydık.Uzun zamandan beri plandığımız yolculuğumuzun ilk sınır geçişini yapmış olduk.Hava da gayet güzeldi.Yunanistan ın yolları çok güzel.Özellikle otobanı harika yamasız düzgün yolları var.Otobanda park yerleri mevcut tertemiz wc ler bulabilirsiniz.Ama yakıt istasyonları bizim gibi otobanda

değillerdi.Yakıt almak için otobandan çıkmanız gerekiyor.Ortalama en yakını otoban çıkışından sonra 500 metre mesafede bulunuyor.Otobanda hız limiti 130 km ama pek dinleyen yok.

Yolda karşılaştığımız Türk tırcılarda istediğiniz gibi gidin sıkıntı olmaz dediler.

İlk durağımız Dedeağaç olarak bilinen Alexandroupoli ye geldik.Saat öğlen olduğu için 1230-1500 arası siesta ya denk geldik.Kafeler hariç her yer kapalıydı.Yakıt ikmalini buradan yaptık.Benzin istasyonlarının çoğunda pompacı yok.Nakit veya kredi kartı ile kendiniz otomatik pompalardan dolum yapıyorsunuz.İstasyonda da hiç kimse yoktu.Dedeağaç ı yayan bir süre dolaştık.Kamp yerimizi internetten Kavala da bulmuştum. (http://www.batis-sa.gr/en).İnternetten rezervasyon yaptırırsanız %10 indirim sağlıyor. Kavala ya doğru gidip ilk kampımızı yapma vakti gelmişti.

Kavala merkeze gidip öğlen yemeği için deniz kenarında bir tavukçuda aldık soluğu...

Yemekleri lezzetliydi.Yol tarifini alıp kampımıza geldik.Kamp dediğimize bakmayın süper bir koyda beş yıldızlı tatil köyü havasındaydı.Deniz pırıl pırıl.Girişimizi yaptırıp kampımıza yerleştik.Kampingin fiyatı araç,ufak çadır ve üç kişi için 23 euro ödedik.

 Hava o kadar güzel ki deniz bizi çağırıyordu.Bizde bu çağrı karşısında kayıtsız kalamazdık.Kendimizi kumsala ve güneşe teslim ettik.Ben uzun yol etaplarını mümkün olduğunca bölerek kısa yolculuklar halinde yapmaya çalıştım.Tatili yorgunluğa çevirmek kimse istemez.

Akşam gezmesi için 10 dakika mesafedeki Kavala merkeze indik.Bu sefer dükkanların hepsi açıktı.Bildiğimiz sahil kasabası havasında güzel bir yerleşimdi.

Herkes sahilde akşam turuna çıkmış cıvıl cıvıl heryer.Biz de kendimizi akşamın akışına bırakıp dolaştık .İlerleyen saatlerde kampımıza geri dönerek bir günü daha noktaladık.

02 MAYIS 2012

KAVALA-MAKRYGİALOS

Güneşli bir Kavala sabahı bizi karşıladı.Hava mis gibiydi.Kahvaltımızı edip İqoumenitsa ya gitmeye karar verdik.Bu etapda ilk uzun yolumuz olacaktı.Aslında uzun yol almak taraftarı değildik ama İtalya geçişimizi yaparak dönüşde Yunanistan ı gezmek fikri daha cazip geldi.Bir soruda feribot biletini almamıştık.Feribot güzergahına ve fiyatlarına göre rotamız değişebilirdi.Bu kadar sorular varken en akıllacası bugün yol alarak İqoumenitsa dan önce orta nokta da kamp yapmak mantıklısıydı.

Kahvaltının ardından yola koyulduk.İnternetten bulduğum bir kaç kampingin notlarını aldım.Bugün hangisi uygunsa kalacaz.

Otoban daha önce de dediğim gibi çok güzel ama çoğu güzellikler bu yolun dışında kalıyor.Acelemiz yoktu nasıl olsa diyerek kamp alanlarına giderken sahile yakın veya alternetif yolları kullandık.Bu yollarda bölgeyi tanımak ve inceleme fırsatını bulmanız daha mümkün oluyor.

Benim kendi fikrim bu ama değinmeden geçemiyecem.Bazı tur yapan arkadaşları takip ediyorum,sadece yol yapıyorlar.Bir ay da tüm avrupayı gezersiniz ama benim amacım oranın insanları ile beraber olmak orayı anlamaktır.Bu sebepden dolayı çok ülke yerine 1-2 ülke seçip sokaklarında,yollarında ve mahallerinde kaybolmak daha güzel diye düşünüyorum.

Keyifli yolları izleyip, yol üzerindeki ufak köyleri gözlemliyoruz.Bazen durup etrafı koklamaya hissetmeye çalışıyoruz.Mayıs ayında baharın tüm renkleri bize gülümsüyor.Her yeşilin tonunda her çiçeğin yaprağında...

İnternet ten daha önce belirlediğim kamplar tam sezon açılmadığı için bize pek sevimli gelmedi.Kendimizi yolun akışına bıraktık.Yolda durup kamp yerlerini sorarak ilerliyorum zaten çoğu yerlerde yol kenarlarında kamp yerlerinin işaretleri sizi yönlendiriyor.Sonunda Methoni den sonra Makrygialos köyüne geldik.Şimdi yoldan aşağı neden düştünüz derseniz tatil olması amacıyla denize yakın kalmaya özen gösteriyorduk.Eğer bu noktadan ileri devam edersek deniz olmayacağı için kamp yeri şansımız olamayabilirdi.Yarın direk otobandan dağları aşıp İqoumenitsa ya varabilirdik.Kamp yeri bakarken köyde yaz sezonu açık olmadığı için aynı fiyatlara otel da kalmak mümkün oldu.Geceliğine üç kişi için toplam 30 euro ödedik.

HOTEL VICKY-MAKRİGİALOS

Hotel Vıcky kamp ararken aynı fiyata oda veribileceği söyledi.Alman bir adamın işlettiği butik otel çok temiz sevimli bir oteldi.http://www.hotel-vicky.com/

Alt katında bulunan restaurantında sardalyeleri görünce zaten ben herşeyi unuttum.Karnımın açlığı otelden daha ön plandaydı.Biz arabayı boşaltırken garson arabayı inceliyordu.Arabadaki Uzo şişesini görünce orada açıp içebileceğimizi söyledi.O zaman sende sardalyaleri pişir demekden başka şansımız kalmadı.

Bugün Yunan uzo masası kuracaz.Denizin dibinde otelimiz alt katta balık lokantası daha ne isterimki,öğleden sonra tatilde içkinin saati olmaz diyerek mükellef masaya oturduk.

SARDALYE-UZO

Akşama doğru sahil yolu hareketlendi,tezgaha domuz eti de olsa dönerler takıldı.Sahil kasabası geceye hazırdı.Bize de ortamın tadını çıkarmak kalıyordu.Yunanistan Türküm dediğim zaman daha bir misafirperverlik gördüm.Herkesin bir İstanbul anısı muhakkak var.Akşam Yunanlı yeni arkadaşlarım ile maç seyrettim.

03 MAYIS 2012

Sabah artık İqoumenitsa yoluna koyulma vakti geldi.Bu sıcak misafirperver insanlarla vedalaşıp yola çıktık.

Hava güneşli hatta fazla sıcak bile denebilir Mayıs ayını düşünürsek.Yolun uzunluğu ve aynı yolu geri dönüşde tadını çıkarabileceğimiz için otobanı kullandık.

Otobandaki gişeler çıkışlarda değilde anlamadığım yol üzerinde giriyorsunuz.Genelde 2 ila 2,50 euro ödüyorsunuz.Gişelerde para geçiyor.İqoumenitsa ya giderken otobanda park alanları var tekrar belirtiyorum inanılmaz temizler.Biz Türkler için hele yol kenarında görevlisi başında olmayan bir WC in temiz olması mümkün değildir.Bu noktalarda Türk tır şöförleri ile sohbetlerimiz oldu ,çaylarını içtik.Yine mola verdiğimiz bir park alanında tır şöförü bize bir paket fileto levrek verdi.Acıkınca pişirir yersiniz dedi.Geneline bakınca tır şöförleri plakayı görünce çayınız ekmeğiniz var mı? açmısınız?diye sordular.Hepsinin yaklaşımı böyleydi.Hatta gördükleri gezdikleri Yunanistan ve İtalya daki tavsiyeleri bile aldık.Bu akşam levrek yemek şart oldu bize.Ama bir paket üç kişi için çok fazla idi.

Öğleden sonra İqoumenitsa ya vardık.İlk işimiz limana gidip oaradaki acentalardan İtalya ya giden feribotlarını araştırmak oldu.Tüm acentalar türkçe biliyor.

Limanın önündeki caddede birçok acenta bulunuyor.Biz birkaçına fiyat sorduk aralarında ortalama 2-3 euro oynuyor.Fiyatları alıp kamp yerine gittik.Planı aceleye getirmeyelim sakin kafayla yapalım.Kamp alanımız 10 dakika uzaklıkta.

Kamp girişimizi yaptırdık.Belirtmeme gerek yok ama son kez yazayım camper-çadır-3 kişi 20 euro ödedik.http://www.campingkalamibeach.gr/

Kamp yeri süper denize sıfır güzelde plajı var.Bana kaş campingi hatırlattı.

Denize en yakın yere konumlandık.Açlık gene ön plana çıkınca tırcı arkadaşın verdiği levrekleri uzo eşliğinde salata ile güzelce karnımızı doyurduk.

Feribotlar için kısa bilgi vereyim size,İqoumenitsa dan Bari,Birindisi,Ancona ve Venedik e gidiyor.Fiyatlar sezona göre büyük farklarla değişiyor.Etap olarak benim aldığım zaman gidiş dönüş araçve 3 kişi dahil Bari 270 euro, Ancona 465 euro ve Venedik 574 euro idi.İlk önce Bari den yukarı çıkmayı düşündük ama Bari Ancona arası görülecek bir yoktu.Hem de o kadar yakıt ve zamana değmeyecekti.Planımızda Venedik i görmek olunca Ancona feribotuna biletlerimizi aldık.Aynı firmadan gidiş dönüş almak daha mantıklı %30 indirim yapılıyor.Gidiş dönüş Ancona için 465 euro ödedik.Bilet işimiz tamam olunca merkezde alışveriş yapıp kampa geri döndük.

Yunanistan da WİFİ ücretsiz ve her yerde mevcut.Hava güzel olunca denizin güneşin keyfini çıkarmak kaldı.Tüm kampinglerde mini marketler bulunuyor.Burada alkolden sebzeye giyimden et e herşey satılıyor.İhtiyaçlarınız için merkeze inmeye gerek kalmıyor.Tümünde sistem bu şekilde işliyor.Akşam kampın restaurantında muhabbetle geçirdik.

04 MAYIS 2012

Feribotumuz bu gece 23:55 de...

Akşama kadar vaktimiz var.Ben deniz keyfini tercih ettim.Resepsiyona biz akşam 2200 de ayrılacaz diyince normalde 1100 boşaltmamız gereken kamp için herşey dahil 5 euro karşılığında akşama kadar kalabilirsiniz dediler.Bu bizi mutlu etti ve keyfimiz biraz daha arttı.

Akşam 2200 gibi limana gittik.Feribot biniş 2300 de.Bir saat çarşıyı gezip cafe de oturduk.

Çarşıda kokoreçi görünce dayanamadım.Baktım güzelde gözüküyor.Masaya kokoreç geldi ama bizden farkı bizde sarıma yağ dolu olması gerekirken  burada ciğer koymuşlar.Değişik lezzet bir tomar yağ yemekden daha iyidir diyip yedik.

05 MAYIS 2012

http://www.minoan.gr/en

Feribot biraz geç kaldı.Ben feribotu görünce şaşırdım,kocaman yolcu gemisi edasıyla belirdi ,gecenin karanlığında ışıl ışıl...

Feribotumuz yanaştı. Önce tırları içeri aldılar sonra bize sıra geldi.Gemi ciddi anlamda büyüktü.Gösterilen yere park ettik.Eşyalarımızı aldık.Yanınıza aldığınız eşyaları iyi belirlemek lazım çünkü güvenlik nedeniyle garajı gidiş limanına kadar kilitliyorlar.Ama karavan ve ya tırınız varsa o zaman ayrı bir garaja park edip özel giriş kartı ile giriş çıkış yapabiliyorsunuz.Feribot bileti alırken çok iyi değerlendirmek gerekiyor,pulman koltukdan iç ve dış kabine,güverteye kadar çok seçenek sunuluyor.Bilet fiyatıda bu seçimlere göre belirleniyor.İqoumenitsa dan Ancona ya toplam 18 saat süren deniz yolculuğu yaptık.

Gemide her türlü imkan var.Hamamdan casinoya, marketten çeşit çeşit restaurantlar ve cafeler ,spor salonundan discoya yüzme havuzuna kadar herşey mevcut.

11 KAT

18 saat süren yolcuğumuz havanında güneşli olmasıyla keyifli geçti.Ancona limanı gözüktü.

Saat 1800 gibi Ancona limanına geldik.Garaja inip İtalya da yol alma vakti gelmişti.

Bizim araç 7. kattaki garajdaydı.Ana çıkışa iniş rampasının inmesini bekledik.Rampa indi ve 18 saat süren yolculuğumuzun sonunda artık İtalya daydık.

IQOUMENITSA-ANCONA FERİBOT ROTASI

Ancona merkezde kamping yok.Bu nedenle bizim yolumuz kuzeye doğru olunca ilerleyip belirlediğimiz kampinglere bakacaz.Bu bakmalar bizi fano ya kadar götürdü.İtalya daki kampingimiz: http://www.campinglamimosa.it/?sl=EN

Kampingi bir aile işletiyor.Tatilerini Türkiye de yapıyorlarmış.Bize çok yakın davrandılar.Fiyat olarak 18 euro ve özel banyo+wc için 3 euro toplam 21 euro ödedik.

Resepsiyon restaurantla yan yana eşi resepsiyona kocası restauranttı işletiyor.İtalya ya gelip de şarap içmemek olmaz ,uzo feribottan önceydi.Uzo keyfi yerini artık şarap keyfine bırakıyor.Gittiğim yerlerin lezzetleri beni her zaman cezbetmiştir.Şarapdan anlayan biri değilim yalandan ağzımın içinde tutup bu iyi diyemem :).Kamp sahibine sordum bu yörenin şarabını tatmak istiyorum.İtalya da aynı zamanda gazoz gibi hem kırmızı hemde beyaz gazlı şaraplar var.İlk etapda bana yabancı geldi gazsızını tercih ettim.Hem de sifon şarap farketmez benim için o kadar anlamam nasıl olsa içimi tadı beni yakalasın yeterlidir.

O arada gelen menü ve menüdeki deniz mahsulleri ucuzluğu bir an açıktırdı.Ortaya karışık iki farklı tabak istedik.Yanına aldığımız şarapda her şeye ilaç gibi geldi.

Araba kapının önünde duruyor.Kamp kurmaya niyeti olan yok gibi,herkes halinden memnundu.Neyse sezon olmadığı için restaurant 2100 de kapandı.Bize de kamp alanına gitme zamanı geldi.Kamp yerimiz hemde özel duşlu wc li ne demekse :)

06 MAYIS 2012

İtalya da ilk sabah hava güzel kahvaltı hazır.

BİZE AİT WC-DUŞ

Bu kamping güzel ama denize uzak ve yanından tren yolu geçiyor.Denize sıfır olanlar sezon dolayısıyla hem bakımsız hem de fiyatları yüksekti.Denize giremiyeceksem neden yüksek ücret ödemeyelim.Burayı acil kamping olarak düşünebilirsiniz.Yüzme havuzu mevcut.

Aklıma gelmiş iken özellikle İtalya da her kamping laf olsun diye değil ciddi büyük havuzları var.Bizdeki gibi kuvet yapıp havuz yazmıyorlar daha ciddi boyutta havuzları var.

Sabah kahvesi için restaurantta tekrar gittik. Hem biraz info alıp hem de hesabı kapatacaktık.Bize San Marino yu önerdiler.Benim biraz da adetimdir,her gittiğim yerde oranın insanları ile sohbet eder bilgiler alırım.Bunun sebebi zaten herkesin bildiği turistik yerleri bulmak kolaydır.Turisttik olmayan saklı güzellikleri bulmak zordur.Ancak yöre insanları bunun için bulunmaz rehberlerdir sadece ne aradığınızı tarihi yerleri mi? yoksa doğa güzelliği mi?... doğru anlatın yeter.

Kahveden sonra rotamız San Marino,İtalya içinde kendi bayrağı plakası olan ayrı bir cumhuriyet.

San Marino kendine has güzelliği olan bir yer.Daracık sokakları iç içe kafeleri butikleri olan dağın zirvesinde bir cumhuriyet.Kendisine has görselliği ile geldiğimize deydi diyebilirim.

San Marino yu çiseleyen yağmur altında gezdikden sonra diğer tavsiye edilen deltaları ile meşhur Comacchio ya gitmek için yola çıktık.Doğru zamanda tura çıkmışız baharın güzelliği bir başka oluyor.Yazın sıcağında dolaştığımı düşünmek bile istemiyorum.Ayrıca herşey için yüksek sezon fiyatı ödemek de ayrı bir ceza olmalı.

Ravenna üzerinden sahili takip ederek göletleri kanalları geçerek yolumuz çok keyifli ama yağmur bizimle beraber geliyor.Ravenna da çoçuklarınız için çok güzel bir eğlence merkezi var.

Mirabilandia:  http://www.mirabilandia.it/.Burada tüm gününüzü geçirebilirsiniz.

Kampımıza ulaşıyoruz ama yağmurda bizimle geldi.

Kampı arabayla geziyoruz,ucu bucağı yok gibi...Bize bir harita verdiler.Bölgeleri işaretlediler seçimi bize bıraktılar.Fiyat 19,50 euro

http://www.spinacampingvillage.com/index.php/en/

Burada büyük deltalar var günlük tur tekneleri ile turlar düzenleniyor.Doğal hayatı gözlemlemek için yürüyüş parkurları mevcut.Zaten her gittiğiniz yerde turizm danışma ofisleri var.Her türlü harita ve katalog ücretsiz size sunuluyor.

Hava yağmurlu tente altına çadırımı kurdum.Bu gece böyle geçecek anlaşıldı.Akşam yemeği arkası erkenden yatakların yolunu tuttuk.

07 MAYIS 2012

COMACCHİO-CHIOGGIA

Sabah hava biraz daha iyiydi.Kahvaltı sonrası toplandık.Tavsiye edilen Venedik e yakın yerleşim olan Chioggia şehrine gidecez ama haritadaki gibi sulak bir arazideyiz.Arasıra ana yoldan çıkarak köylerin içinden geçiyoruz.Gayet güzel bir yolculuk oluyor.Her yer yeşil ötesi devamlı bir nehir göl kenarından geçiyoruz

Her yerde kanallar var. Venedik e az kaldı sanırım...Bu akşam Chıoggıa da kalacaz.Bize tavsiye edilen boş yere yüksek ücret ödemeyim buradan Venedik e günlük feribot ile gidip gelin dediler.Zaten yolumuzun üstü ve o kadar güzel manzaralı yollardan geçtik ki herşeye değdi.

Chioggia tarihi bir yerleşim desem yanlış olmaz sanırım ama İtalya da yeni bir yer göremedim.Ülke nin tamamı tarihi zaten müzeye gitmeseniz bile olur.Çok özel tarihi yerler olmadıkça tarihi yerler ilgimi hiç çekmedi.Burası da Venedik gibi bir yer.

Feribotu bulduk ama pek de ucuz sayılmaz.Ayrıca Venedik e direk gitmiyor,oraadn otobüse binmemiz gerekiyormuş.Venedik bir günde gezilecek yer olsa belki feribotu kullanırdık.Venedik in tadını çıkarmak istediğimiz için feribotu kullanmakdan vazgeçtik.

Burada bir gece kalıp yarın Venedik e gitmeye karar verdik.

Yeni kamp yerimiz:

http://www.campingadriatico.com/

Artık kamp alanlarını anlatmama gerek yok.Hepsi süpper...Chioggia da akşam dolaşmaya çıkıyoruz.Her yerin akşamları daha farklı lezzetleri sunar görebilenlere...

Bir günüde bu manzarada noktalanıyor.

08 MAYIS 2012

CHİOGGİA-VENEDİK 

Artık en çok merak edilen Venedik e gidiyoruz.Bulunduğumuz yere 60 km uzaklıkta.Kahvaltıdan sonra yola çıkarak öğlen olmadan Venedik e varıyoruz.

İlk önce yarımadaya girip arabayla geri dönüyoruz.Araba park yerleri çok kalabalık.Biz kampingi Venedik merkezine yakın olan ve toplu ulaşım aracı kullanabileceğimiz bir noktada seçiyoruz.

http://www.campingrialto.com/en/

Kampa giriş yapıyoruz.Günlük 23 euro ödüyoruz.

Kampan aldığımız Venedik haritası ve satın aldığımız toplu ulaşım kart ile otobüse biniyoruz.Kampın önünden kalkan otobüs 10 dakikada Venedik merkeze ulaşıyor.Diğer seçenekde kendi aracınızla gitmek ama otopark ücretine ne ödersiniz bilemem.Biz 3 kişi günlük kullanım için 7 euro ödedik.Rahatlığıda ayrı keyif tabiki,her 20 dakika bir otobüs kalkıyor.

Şimdi Venedikde kaybolma zamanı geldi.Elimizdeki haritada görülecek yerler işaretlenmiş,yoksa da kalabalığa takılın nehirde sulara kapılmak gibi dolaşmanızı tavsiye ederim.Bir gün de Venediki anlamanız biraz zor. Burayı anlamak için onunla zaman geçirmeniz lazım.

Öğlen yemeğinde tüm restaurantlarda bulunan turistler için menü setlerinin fiyatları gayet mantıklı,damak zevkinize uygun olanı mutlaka vardır.Ama bana sorarsanız deniz mahsullü makarna ve pizzayı denemelisiniz.

DENİZ MAHSULLÜ MAKARNA

Keyifli bir yemekden sonra Venedik sokaklarına dönme vakti geldi.Sokaklarda o kadar farklı bir atmosferki karşınıza ne zaman ne çıkacağı hiç belli olmuyor.Her köşe her sokak her kanal ayrı bir sanat eseri.

Venedik de nostaljidir veya bir simgedir ama gondola binmek biraz pahalı onun yerine kanal botlarını tercih ettik.Kişi başı 7 euro ya tüm Venedik i kanal yoluyla dolaşma şansı yakalıyoruz.

09 MAYIS 2012

Bugün yine Venedikteyiz...

10 MAYIS 2012

Venedik bırakılacak gibi değil ama zamanımız sınırlı olunca yolculuk bu sefer Garda gölüne uzanıyor.

VENEDİK-GARDA-LAZİSE

Yolumuzun üstünde karavan markete uğruyoruz.http://www.bonometti.it/ita/

Vicenza Verona yolunu takiben Garda gölüne varıyoruz.Önce Garda ya uğrayıp oradan hem gezerek hem de kampinglere bakarak güneye Lazise ye kadar geliyorum.Burada merkezdeki kamping tam bize göre yerleşiyoruz.Burası 31 euro tutuyor.http://www.campinglazise.net/camping_lazise.html

Biriken çamaşırları havada güzel iken 3 euro karşilığında makinelerde kendimiz ,yıkıyoruz.

Yerleşim olarak çok güzel bir yer.Sanki İtalyanların zenginleri burada yaşıyor ve ya tatil yapıyorlar.Öyle bir hava var insanlarında,lux arabalarda beni haklı çıkarıyor.

Kampa dönüp biraz dinlenip akşam yürüyüşüne tekrar döneceğiz Lazise ye...zaten merkezde kampımız.

11 MAYIS 2012

GARDA GÖLÜ GÜNLÜK GEZİ

Bugün kamp yerinden ayrılmadan gölün güney kısmını keşfe çıkacaz.Aldığımız bilgilerden güzel bir gezi bizi bekliyor.İlk durak Peschiera del Garda oldu.Bir nehir deltasına kurulmuş bu kasaba göle dökülen kısnından feribot seferleri de düzenleniyor.

Buraya özellikle çoçuklu ailelere tavsiye ederim.Bu kadar çoçuklara yönelik bir yer daha yok.Üç seçenek var ama bayağı zamanınızı alacak cinsten her bir yer.

GARDALAND  : http://www.gardaland.it/resort-en/

MOVIELAND . http://www.canevaworld.it/

CANEVA AQUAPARK : http://www.canevaworld.it/

Çoçuklarınızla iyi tatiller ...

Kasabayı biraz dolaşıp kahve molasından sonra Sirmione ye gidiyoruz.

Yol gayet keyifli göl kenarını takip ederek kasabalara geçiş yapıyoruz.Sirmione içlerinde en turistik olanıydı.Buradaki tur otobüslerinin çokluğundan anlaşılıyor.Belkide en çok Türklere bir Venedik de bir de burada rastladım.

Sirmione nin haklı bir güzelliği var.

Sirmione yarımadaya inşa edilmiş tarihi bir kale içinde kasabaya sahip bir yer.İçindeki kasabayı gezmek gayet zevkli dondurma yemeği de unutmayın.

Şimdi sıra Desenzano del Garda burası diğer yerleşim yerleri ile aynı tarzda olduğu için ufak bir turla geri kampımıza döndük.Tekrar söylemeliyim eğer yolunuz Garda gölüne düşerse Garda da ve ya Lazise de kalınız.Yerleşim gayet hareketli akşamları iki adımda tarihin içinde yemek yemek ve ya kahve keyfi yapmak gibisi yoktur.Saatler artık akşamı göstermeye başladı,gördüğümüz bir restaurant bize gayet cazip geldi.Deniz mahsulleri ile yapılmış piza ve şarap eşliğinde gün batımına karşı yemeğimizi yiyoruz.

12 MAYIS 2012

Sabah klasik kahvaltı ediyoruz.İtalya adeta bir peynir cenneti hepsinden tatmadan dönmek yok tabi ,bir de adlarını hatırlayabilsem.Artık peyniri görüntülerinden seçmeye başladım.

Artık Lazise den demir alma zamanı gelmişti.Önce Bologno yu  görüp eğer kalmazsak Pisa ya devam edecez.Yola çıkarken planımız bu yönde oldu.

LAZİSE-BOLOGNA-MARİNA Dİ PİSA

Bu sefer otobanı tercih edip hızlı bir şekilde Bologna ya ulaşıyoruz.Bologna da aracı park edip şehri çözmeye,  havasını solumaya başlıyoruz.Ama kalabalık bir yer.Bayağıdır alışık olduğumuz sakin hayattan sonra pek iyi gelmedi.Hava bugün bayağı sıcak.Bir cafede ilk defa içeride oturup klima ve dondurma ile hayat buluyoruz.Belkide binaların arasında nefes almak zor geliyor.Trafik gürültüsü de eklenince hiç tatil modumuza uymuyor.

Bologna bu kadar binalarla dolu olunca kalmakdan vazgeçtik.Pisa ya doğru yolumuza devam ediyoruz.(Biz bilmiyerek FİRENZE yi pas geçtik .Görülecek yer dediler)

Saatimiz akşamüstünü biraz geçmişti.Pisa kulesini yorgunlukla gezmek istemedik.Yakınındaki markete kadar gittik ama gezmeden sadece alışveriş yapıp kamp alanına doğru yola koyulduk.Deniz kıyısı olmazsa olmaz bizim için Pisa ya en yakın deniz kenarı Marina di Pisa kadar gittik

Pisa dan nehir kenarından güzel bir yoldan manzara sizi sıkmadan denizle birleşiyor.Oradan sola mecburi dönüşle yerleşim olmayan ama beach clup ve restaurantlarla dolu sahil şeridi şeklinde devam ediyor.Yaz sezonunda burada araba kullanmak değil yürümekbile imkansız diye düşünüyorum.Gayet lux yapılmış tesislerin önünden geçiyoruz.Gene de doluluk şaşırtıcı geldi.

Kampımız bu yolun sonuna doğru yola devam ederseniz sahilden Livorno ya kadar çıkıyor.Ama yarın Pisa kulesini ziyaret edeceğimiz için fazla ilerlemiyoruz..

http://www.campeggiointernazionale.com/EN/home.html

Kampa yerleşip akşam yemeğini hazırlayıp yorgunluk atıyoruz.Yemekden sonra sahili yürümek iyi geliyor ama yinede yol yorgunluğu var.Erkenden yatıyoruz.Sezon olmadığı için kamp yerleri gayet sessiz,özellikle çoçukların gürültüsü yok.

13 MAYIS 2012

 Sabah erkenden kalkıyoruz.Ama ilk defa duşlar paralı daha doğrusu sıcak su paralıymış.Havlumla resepsiyona gidip durumu öğreniyorum.Bana bir akbile benzer alet veriyor kaç kere duş alacaksam 0.50 cent duş başı yükle diyor.Yapacak birşey yok gidip yüklüyorum.Duşa girmeden duş numarasını seçip akbil i okutuyorsunuz dışardan buraya kadar tamam.Duş süresi hemen hemen bir kere şampuanlanmaya yetecek kadar.Yıkandınız yıkandınız yoksa kapıdan dışarı tekrar para okutmaya :))) Aklınızda olsun yeri güzel ama sıkıntısı budur.
Akşam anlaştığımız fiyat 32 euro idi,diğer kamplarda içindeydi ama burada 3 euro extra vergi aldılar.Yani 35 euro ödemiş olduk.

Böylece Marına Di Pisa dan ayrıldık.

Dün geldiğimiz nehir kenarından ağaçlı yoldan geri dönüyoruz.Pisa dayız artık.Hiç bir yere uğramadan direk Pisa Kulesinin olduğu yere gidiyoruz.Park yeri için marketin otoparkını kullanıyorum tabi dönüşde market fişini gösterirseniz cüzi bir rakama park ücretini hallediyoruz.

Pisa ufak bir kapıdan sonra tüm muhteşemliği ile karşınıza dikiliyor.Genelde her yerde tek kule resimleri vardır ama burası büyük bir alana yayılmış müze yeri.Fotoğraflar daha iyi anlatacak sanırım.

PISA 

PISA KULESİNE ÇIKIŞ 15 EURO

Pisa burasıyla sınırlı değil alandan çıkıp ara sokaklarda dolaşabilir sokak aralarında hediyelik eşya satan tezgahlar çok renkli ve keyifli.

KIRALIK DÖRT KİŞİLİK BANA GÖRE BİSİKLET

İtalya için birşey daha söylemeliyim alkollü içeçekler free shop dan daha ucuzdur.

HAZIR KARIŞIMLAR

Pisa dan ayrılıyoruz güneye doğru ufak ufak Roma ya doğru ilerliyoruz.Ama bugün Roma ya varmak amacında değiliz.

PISA-LIVORNO-VADA

Livorno büyük bir liman şehri,görüp geçilebilir tarzında eğer feribotla işiniz yoksa...Bizde öyle yaptık görüp geçtik tabiki sahili takip ediyoruz.Deniz olan yerde hayat vardır lafını boşuna söylememişler.Hava kapalı arada yağmur geçişleri oluyor.Pek keyif verecek bir gün değil hatta kamp için rüzgar yağmur tat vermez diye düşünüp uygun fiyatlı otel buluyoruz.

Sahil sahil derken VADA ya kadar geldik.Vada da 3 yıldızlı otel bulduk.3 kişi 50 euro ya anlaştık.

http://www.hotelellymar.com/eng/index.php

Hava kötüleşince otel iyi geldi.Burada günü geçirdik.

14 MAYIS 2012

Vada da otelden ayrıldıkdan sonra Cecine den geçiyoruz.Ama sahil derken çok eski bir orman bölgesine giriyoruz.Eski olduğunu nereden bileceksiniz derken orman içinde askeri fotoğraflar var.Ağaçlar o zaman bile kocaman ve üzerinde yazan tarih 1945 yılına aitti.Otelde kahvaltı dahil olmadığı için ormanda kahvaltı etmeye karar verdik.

Tarihi ormanda kahvaltı keyfinden sonra San Vicenza ya doğru güneye gidiyoruz.

Yoldan kamp işareti görüp içeri gidiyoruz. Yol bizi çok güzel bir koya götürüyor.Paraşüt sörfü yapanları geçince koyun içinde tekneler karşınıza çıkıyor.Bir tane de restaurantı olan minik bir yerleşim burası.

Kahve molamızdan sonra Piombino ya devam ediyoruz.Sahil sahil gezmek bu olsa gerek diye düşünüyorum.

Burada yakıt ikmali yapıyoruz.Gene yakıt self servis tabiki.Yakıt bakımından Yunanistan daha ucuz İtalya ya göre...

Gelmişken geziyoruz.Heryerin güzellikleri ayrıdır ama uzun zaman geçirince kasabalar aynı gelmeye başlıyor.İtalya başlı başına tarihi bir yer.Yeni bir bina demeyim ama bizdeki inşa ile alakaları yok yapıların hepsi sanat eseri formundalar.Yeşillin bu kadar dikkatli korunması ayrı bir güzellik katıyor.

Su ikmalimizi buradan yapıyoruz.Hava güneşli, kampyeri bulup rahatlamak istiyoruz.Ne de olsa kafada tatil modundayız.Bulduğumuz kamp yeri herhalde gördüklerim içinde ilk üçe girer.

Denize kıyısı yok ama 200 metre yürürseniz bilinmeyen kumsalın tadını çıkarabilirsiniz.Eğer kamp alanınından ayrılabilirseniz.İtalya da kampingler bizdeki oteller gibi yıldız ile sınıflandırılmışlar.Burası üç yıldızlı almış bir kamp yeriydi.

http://www.rocchette.co.uk/

Akşamüstü geldiğimiz için yemek yaparak ve dinlenerek zamanımızı geçiriyoruz.Farketmeden akşam olmuştu.Bize de yatmak kaldı.

15 MAYIS 2012

Güneşli bir sabaha günaydın demek gibisi yoktur.Kahvaltımızı edip 200 metre ileride plaja yürüyoruz.Kampın içinden başlayan plaj tabelalarını takip ediyoruz. Ormanın içindeki patikanın sonunda palja ulaşıyoruz.Kampın içinde rüzgar esmiyordu ama burada denizden esen rüzgarla karşılaşıyoruz.Bir süre sonra rüzgar tat vermeyince kampda bulunan belki de gördüklerimiz içindeki en güzel havuzun başında soluğu alıyoruz.

Havuz başında keyfimiz yerinde,sizede tavsiye edeceğim bir içki var.İtalya da her yerde bulabilirsiniz deneyin:Aperol Spirit

Havuz sefası tüm gün boyu devam etti.Akşamüstü kampın marketinden aldığımız isli et ve birayla aperatif yaparak akşam yemeği öncesi kendimizi şımarttık.

16 MAYIS 2012

Bugün artık Roma ya gidiyoruz.Sahili takip ederek ilk önce yolumuz üzerindeki yerleşimlere göz atmayı ihmal etmiyoruz.

Castiglione della Pescaia-Civitavecchia-Roma

Civitavecchia kadar geliyoruz.Burası büyük bir liman şehri.Büyük yolcu gemileri buraya yanaşarak Roma turlarına buradan otobüslerle devam ediyorlar.Tam bir turistik yer.Her milletten insana rastlamak mümkün oluyor.Kuzeyde gezdiğimiz İtalya daki sakinlik burada yok.Roma için konaklama anlamında bir alternetif olarak Civitavecchia yı düşünebilirsiniz.Limanın yanından Roma ya trenle ulaşabilirsiniz.Kamp yerinde wifi çalışmadığı için kamp yeri bulma işini buradaki bir cafe de hallediyoruz.

Şehir oldukça hareketliydi.Devamlı insanlar bir yerlere yetişme çabasında gibiydiler.Limandan devamlı tur otobüsleri kalkıyor.Gemi yolcuları otobüsleri beklerken hemen yanında bulunan tren istasyonunda daha farklı bir hareketlilik var.Civitavecchia turlayıp Roma için internetten bulduğumuz 3-4 kamp yerine doğru yola devam ediyoruz

Büyük şehire geldiğimiz hemen belli oluyor.Roma da trafik duruyor.Biranda İstanbul aklıma geldi.Ne zamandır trafik nedir bilmeden yolculuk yapınca bu tuhaf geliyor.Roma da trafikde motorsikletlerin çokluğu dikkat çekiyor.Bu durumda arabayı biraz daha dikkatli kullanmamızı gerektiriyor.Yol bilmediğimiz için sağ a dönülmez sola dönülmez işaretleri yüzünden trafiğin içinde akıp gidiyoruz.Hatta bazı yerlerden iki kere geçiyoruz.Böylece Roma turu atarak kamp yerine ulaşıyoruz.Kamp şehir merkezin dışında kalıyor.Tabi Roma gibi bir yerde merkezde kamp alanı fikri saçma olurdu.Düşünsenize Taksim de kamp alanı aramak gibi bir şey...

İnternetten bulduğumuz http://www.sevenhills.it/?lang=en kamp yerine yerleşiyoruz.Kamp alanı çok büyük arazi üzerine kurulmuştu.Artık büyük kamp alanlarına alışmıştık.Hepsinde büyük yüzme havuzları,market restaurant ,cafe ve oyun alanları mevcuttu.Burası Roma için idael bir yerdi.

Tüm kamp yerlerinde özenle hazırlanmış haritalar ve yerleşim ile ilgili bilgileri alabileceğiniz buroşür veriliyor.Roma için aldığım haritada gezilecek yerlerin resimleri de işaretlenmişti.Bu da bize Roma için fazla gün ayırmak gerektiğini anlatmaya yetti.Bugün artık geç olduğu için bir yere gitme derdinde değildik.

Kamp alanımıza yerleşip dinlenmeye karar verdik.

 17 MAYIS 2012

Sabah kahvaltının ardından elimizde haritaya göre plan yapıp servise gidiyoruz.Kampda otobüs duraklarına ve tren istasyonuna her yarım saatte bir servis var.Bunun karşılığı gidiş-dönüş için 1 euro para ödüyoruz.Servis bizi istasyon a bırakıyor.Tren in daha mantıklı olduğu öğreniyoruz. Bunun sebebi tabiki Roma trafiğinin yoğun olmasıydı.3 günlük sınırsız toplu taşıma kartı alıyoruz.Bu kart ile istediğiniz tren ,metro ve otobüslere sınırsız binebiliyorsunuz.Kart için adam başı 7 euro ödüyoruz.

Tren istasyonunda bekliyoruz.İtalya da yolculuğum sırasında gördüğüm çift katlı tren geliyor.Daha önce görmediğim için bu merakımda trene bizzat binerek geçiriyorum.

Trenden metro merkezinde iniyoruz.Buradan alt katta bulunan metroya geçip Aşk Çeşmesine giden kırmızı hatlı metroya geçiyoruz.Roma da kırmızı ve mavi hat olarak iki metro hattı var. Siz gideceğiz yere göre seçimi yapıyorsunuz bazen kesişme noktalarında metroyu değiştirebiliyorsunuz.Ulaşım için büyük kolaylık özellikle gideceğiniz yerlerin turistik ve kalabalık olduğunu düşünürseniz.Aşk çeşmesine yakın en yakın durakda inip elimizde harita ile dolaşıyor.Gezerken kiliseleri sakin gezmemezlik yapmayın.Kiliselerdeki süslemelere heykellere hayran kalacaksınız.Elinizde harita olmasının diğer güzelliğide İtalya da ingilizce bilen çok fazla insan yok.Yol tarifi için elinizdeki haritadan gideceğiniz yeri gösterirseniz daha kolay tarif alabiliyorsunuz.

Roma da meşhur dondurmasının tadına bakıyoruz.Aşk çeşmesine ulaşıyoruz.Herhalde herkesin bir dileği var.Biz de buna uyup dileğimizi dileyip arkamız dönük olarak havuza para atıyoruz.

Aşk çeşmesinden sonra kalabalığa karışıp Roma yı keşfe devam ediyoruz.

 Daha öncede bahsettiğim gibi kiliselerdeki süslemeler muhteşem diye ...

Kampa gitme zamanımız geldi.Roma da bir günü böyle geçirdik.Zamanımız olduğu için acele edip herşeyi bir günde görme derdimiz olmaması ayrı güzellikti.

Geldiğimiz ulaşım araçlarını kullanarak kampa dönüyoruz.Akşamı kampın kafesinde sohbetle tamamlıyoruz.

18 MAYIS 2012

Bugün  Vatikan ve Colosseum u gezmeyi planlıyoruz.Servise binip istasyona gidiyoruz.Bu sefer trafikde olsa otobüse bindik.Sabah saatleri olması sebebiyle fazla bir yoğunluk yoktu.Değişik açıdan Roma turu yapmış olduk.

İlk durağımız Vatikan artık klasik haline gelen Roma dondurması alıyoruz.

Vatikan a geldiğimizde inanılmaz bir kuyruk vardı.Güneşin altında beklemek istemedik ne kaçırdığımızı bilmiyorum ama gitmedik.Sırada merak ettiğimiz Colosseum müzesine gittik.Buradaki sıra daha mantıklı geldi.Biletlerimiz alıp kuyruğa girdik.

http://www.rome-museum.com/

Colosseum müzesi görülmesi gereken bir yer.Bilet aldığınız noktada isterseniz digital anlatım yapan cihaz kiralayabilirsiniz.Belli noktalarda durup cihazdan info alabiliyorsunuz.

Colosseum dan sonra buradaki tabiriyle HELAL PİZA yazan yerde yemek molası verdik.Sahibi Mısırlıydı.

Helal pizadan sonra Aşk çeşmesinde kalan dileklerimizi dileyip :) meşhur ispanyol merdivenleri görmeye gidiyoruz.

 Roma için bir önerim,gezeceğiniz yerlerin rotasını iyi planlarsanız yorulmadan yürüyerek bitirebilirsiniz.Haritayı doğru okursanız aynı güzergahda tüm yerlerin yürüme mesafesinde olduğu anlayacaksınız.

19 MAYIS 2012

Roma ya veda ediyoruz.Navigasyon sinyal almıyor.Tahmini bir çıkışdan Roma yı terk ediyoruz.Tahmini dedim bugün İtalyanın Adriyatik kesimine doğru ufak ufak İtalya ya veda kısmına başlıyoruz.

ROMA-TERNİ-PRECI

Haritadan bulup devam ettiğimiz bu yol inanılmaz manzaralı çıkıyor.Yol üzerinde şelaleler muhteşem güzellikte ormanlar ve yol manzaraları saklıymış.İlk defa sinyal almayan navigasyon a teşekkür ettim.Yol virajlı ama asfalt düzgü olunca sıkmıyor.Her virajda bir köy bir doğla güzellik bizi karşılıyor.Bu güzellikler karşısında kayıtsız kalmayıp duruyoruz.Her zaman gelebileceğimiz bir yer değil,diğer turistik yerlere uçakla gelebilirsiniz ama buraları görmek için araç şart.

http://www.marmorefalls.it/indexen_GB.php

Yol üzerindeki bu şelale inanılmazdı.Ben hiçbir yerde okumadım görülecek yerler arasında bu şelaleyi.Bize kısmet oldu.Bu yolu belki de hafta sonu olması sebebiyle araçdan çok büyük guruplar halinde motorsikletçiler kullanıyor.Ben  bu kadar çok motorsikleti bir arada festivallerde bile görmedim.Race tipi motor kullanan guruplar son sürat yata kalka virajları alıyorlar.Sanki yarış seyreder gibiyiz.Yol üzerindeki kafelerde mola halindeki motorcu guruplara rastlıyoruz.Yoldaki köylerde durup ufak turlar yapmakdan kendimizi alamıyoruz.

O kadar çok güzelliklerle karşılaştık ki durup bakmakdan akşam nasıl oldu anlamadık.Preci denen bir köyde kamp alanı buluyoruz.Tepenin zirvesinde dağ evi edasında çok düzenli bir kampa geliyoruz.

http://www.ilcollaccio.com/

Kampın konumunda dolayı her yer ayaklarımızın altındaydı.Kamp yerimize yerleşip yörenin etlerini ve şarabının sunulduğu yemek sipariş ediyoruz.Doğruyu söylemek gerekirse son yıllarda yediğim en iyi et diyebilirim.

Yemeğin arkasından kamp sakinleri ile şampiyonlar ligi final maçı ile ile geceyi noktalıyoruz.

20 MAYIS 2012

Sabah hava kapalı hatta biraz daha sallanırsak yağmura yakalanacaz.

PRECI-Civitanova Marche-FANO

Kahvaltıyı acele ile edip yola koyulduk.Hava görüldüğü gibi yağmur var bugün İtalya da ...

Bugünkü plan deniz kıyısı olan Civitanova Marche ye kadar gidip oradan Ancona ya geçip feribot biletlerimizi öne almaktı.Hava raporları iki gün daha yağmur veriyor.Preci den Civitanova Marche ye kadar hava kötü olunca otobanı kullandık.Hem hava kötü hem de pazar olması nedeniyle her yer kapalıydı.

Biraz dolanıp İtalya da ilk günümüzde kaldığımız ve lezzetli yemekleri ve şarapları kampa gitmeye karar verdik.Ancona merkez de kamp alanı yok.

Ancona da her yer haliyle kapalı.Bizim feribot bilet değişimi yarına kaldı artık.Kampa gidiyoruz.

http://www.campinglamimosa.it/?sl=EN

Lezzetli balık ve şarap yol yorgunluğumuzu alıyor.Hala yağmur devam ediyor...

21 MAYIS 2012

İqoumenitsa ya giden feribot saat 1400 de hareket ediyor.Kahvaltı edip Ancona limanına gidip bilet için ne yapabileceğimizi görmek istiyorduk.

 Bilet değişikliğini kalkacak olan feribot ile hiçbir ücret ödemeden değiştirdiler.Bunun anlamı İtalyadaki son saatlerimizdi.Feribot yolculuğu 18 saat sürdüğü için ufak bir alışveriş yaptık

Dönüş gemimiz geldiğimizden daha büyüktü.Feribot demek içimden gelmiyor çünkü yolcu gemisi desek daha doğru olur.1300 de gemiye bindik.

Ancona dan ayrıldık.18 saat sürecek güzel bir yolculuk başlamış oldu.Hava kapalı olmasa daha keyifli olabilirdi ama yapacak bir şeyimiz yok.Tabi hava güzel olsa bu feribotta olmayıp normal bilet tarihimiz olan 23 Mayıs ı bekleyecektik.Kısmette bugün yolculuk varmış.

22 MAYIS 2012

ANCONA-İQOUMENİTSA GEMİ ROTASI

Sabah 0900 civarı gemi İqoumenitsa ya yanaştı.

Feribot bizi bırakıp Patras a doğru yola devam ediyor.Yunanistanda hava güneşliydi.Ama bu güneşli hava fazla sürmeyecek gideceğimiz yönde bulutlar yağmur gösteriyor.

İqoumenitsa limanını arkamızda bırakalı çok olmamıştı,yağmurun içine girdik.

İQOUMENİTSA-SELANİK

OTELİN KARTI

otel

Yol boyu yağmur bizi hiç yanlız bırakmadı.Yağmur sebebiyle Selanik de otel de kalmaya karar verdik.Merkeze giderek otel araştırması sonucunda otelimizi bulduk.Otel ana cadde üzerindeydi.

Ama biz otele yerleştikden sonra güneş açtı.İnanılmaz bir hava bizi bekliyordu.Güneşi görünce gelirken gördüğümüz deniz kenarında bulunan kafelerin olduğu caddeye yürüdük.

Deniz kıyısında sıra sıra kafelerin olduğu cadde oldukça kalabalıktı.Bizde birini seçip etrafı seyretmek hem de içimizi karartan yağmurlu yolculuğumuzu bir şeyler içerek atmak istedik.Sonrasında kalabalığı kapalıp Selanik sokaklarında turladık.

Artık akşamüstü olmuştu.Akşam yemeği için erkendi.Sabah çok erken kahvaltı ettiğimizden dolayı acıkmıştık.Yakındaki bir büfeden bu konuda yardım istedim..O da kendisininde gittiği aileye uygun bir restaurant tarif etti.Tarif bizi restaurantların sıralandığı şirin bir sokağa götürdü.İsmini aldığımız restaurant sokağın en başında yer alıyordu.

RESTAURANT KARTI 

Mekan şirin bir rum meyhanesiydi.Erken saat olması nedeniyle kalabalık sayılmazdı.Yunanistan da yemek tercihim genelde deniz ürünleri üzerine olmuştur.Yunan mutfağı deniz mahsülleri yemek için doğru bir mutfaktır.

Izgara sardalyanın tadına mutlaka bakınız.Saat 2100 canlı müzik başladı.Biz erken saatte yemeğe başladığımızdan canlı müziği fazla dinlemeden mekandan ayrıldık.Mekan sahibinin ısmarladığı son bir şişe uzo olmasa bu saate bile kalmazdık.Ayıp olmasın diye oturmak zorunda kaldık.Tabi bu durumdan asla şikayetçi değildik.
Işıl ışıl Selanik sokaklarından geçerek otelimize geri döndük.

23 MAYIS 2012

Sabah Selanik sabit semt pazarına gidiyoruz.Burada balıkçıdan kasaba ,manavdan baharatçılara kadar her türlü dükkan bulunuyor.Pazar yerinden aldığımız börek ile kafede kahvatımızı ediyoruz.

Resim yazısı ekle

TAVŞAN

SÜT KUZU

Yunanistan da et fiyatları çok ucuzdu,bizde bu fırsatı kaçırmadık.Aldığımız etlerle kampda kendimize ziyafet çekecez.
 Selanik e gelinirde Atamızın doğduğu evi ziyaret etmemek olmaz.Atatürk ün evi Türk konsolosluğunun bahçesinde bulunuyor.Müzeyi ziyaret etmek için konsolosluk kapısından giriş yapıyoruz.Kapıda bizi konsolosluk görevlisi karşılıyor.Ziyaretimiz boyunca bize bilgiler aktarıyor.Belki de ilk defa ücret ödemeden müze ziyaret ediyorum.

ATATÜRK ÜN EVİ

Atamızın evini ziyaretimiz bitiminde konsolosluk personeline yardımlarından dolayı teşekkür ediyoruz.Müze evden çıkıp Selanik in eski şehir dedikleri ilk yerleşimin olduğu mahalleden geçerek ana yola çıkıyoruz.Eski şehri ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Selanik e veda edip  Kavala ya doğru yol alıyoruz..Gelirken otobandan geçtiğimiz köyleri bu sefer normal yolu tercih edip gezme fırsatı buluyoruz.

SELANİK-KAVALA

Selanik Kavala arasındaki köylerin içinden geçiyoruz.Kavala ya kadar keyifli bir yolculuğun ardından Yunanistan da ilk gün kaldığımız kampa geri dönüyoruz.(http://www.batis-sa.gr/en).Batis camping Yunanistan gördüğüm en güzel kamp yeriydi.Kavala da tura çıkıyoruz.Bu sefer yolları biliyoruz.Kavala da limana gidiyoruz.Amacım limanda bulunan feribotun seferlerini öğrenmekti.Belli mi Yunan adalarına tura çıkarsam bilgim olsun.

Selanik den aldığımız etlerle akşam yemeğimizi hazırlıyoruz.Yunanistan da hava durumu iki gün sağnak yağmur veriyor.Bu nedenle Yunanistan da bu son gecemiz olabilir.Akşam geç saatte de olsa yağmur başlıyor.Yağmur nedeniyle erkenden yatıyoruz.

24 MAYIS 2012

Yağmur sağnak olmasada yağıyor.Hava durumu bizi yanıltmadı.Yolumuza otobana girmeden devam ederek Soufli yi  ziyaret edecez.

Yağmur geçişleri arasında Soufli ye ulaşıyoruz.

Yağmur sebebiyle kahvaltı yapmadığımız için Soufli deki Salih Usta da kelle paça çorbası içiyoruz..

 Yağmur şiddetinden birşey kaybetmiyor.Ama ona rağmen dolaşmaya devam ediyoruz.Bize Türkiye yolu gözüktü.Soufli ye veda edip artık vatanımıza geri dönüyoruz.